Açıkçası Ulus adeta bir gerçek dünya ile yaşadığım dünya arasında bir perde niteliği almaya başladı gözümde çünkü o neredeyse her hafta sokaklarında gezip notlar aldım kendisiyle ilgili. Şipşirin mahallelerin en çok güneş alan en geniş dairelerinde oturuyoruz. Pazar günü çayımızı koyup, en rahat koltuğumuzda uzun uzun gazetemizi, kitabımızı okuyoruz. Sonra canımız sıkılınca alışveriş merkezlerinin en büyüğüne en iyi gözümüzü boyayanına gidiyoruz. Sonra akşam haberlerini izlerken cinayetler, kavgalar birbirini kovalıyor. Ve tabi ki insanlık adına en büyük kaygıları televizyonumuzun başında dolu tabaklarımızla sıcak odalarımızda yine biz güdüyoruz.
Bir pazar günü de Ulus'a gelin. Sadece çarşıları için değil. Bir kereliğine insanlığa dair büyük kaygılarınızı olay yerinde güdün. Kendinizi rahatsız edin. Ulus'un gözlerinizi açmasına izin verin. En büyük acıların sizinkiler olmadığını idrak edin. Çocukların başını okşayın. Onlara gülümseyin.
Kendinize iyi bakın...
Bir pazar günü de Ulus'a gelin. Sadece çarşıları için değil. Bir kereliğine insanlığa dair büyük kaygılarınızı olay yerinde güdün. Kendinizi rahatsız edin. Ulus'un gözlerinizi açmasına izin verin. En büyük acıların sizinkiler olmadığını idrak edin. Çocukların başını okşayın. Onlara gülümseyin.
Kendinize iyi bakın...